Mardin iline bağlı bir
ilçe olan Savur, il merkezine 47 km. uzaklıktadır. Yerleşim
düzeni, mimarisi başta olmak üzere birçok yönden
Mardin’le benzerlik göstermektedir (Yaşayan Tarih Mardin,
2000). Tur-Abdin bölgesinin batısında
yer alan kentin doğusunda Midyat, batısında Mardin, Mazıdağı
kuzeyinde Bismil, Çınar güneyinde Ömerli bulunmaktadır
(Ayaz,E., 2003).
* Öğr.Gör.Dr.,
Dicle Üniversitesi Mühendislik – Mimarlık Fakültesi
Mimarlık Bölümü
76
Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi www.e-sosder.com
ISSN:1304-0278 Yaz -2006 C.5 S.17 (76-84)
Harita
1. Mardin haritası Harita 2. Savur haritası
Savur, bugünkü
idari bölünmede Mardin İline bağlı olmakla birlikte,
tarihsel süreçte Mardin, Diyarbakır ve Batman ile bağlantılı
olmuştur. Yukarı Mezopotamya’yı Yukarı Dicle Havzasına
ve dolayısıyla antik çağların ve ortaçağın
maden kaynaklarına bağlayan geçit noktalarından biri
Savur’dur. Bu nedenle Savur hem antik çağlarda hem de
ortaçağda stratejik bir nokta olarak bölge hakimiyetini
elinde tutmak isteyenler için ele geçirilmesi gereken bir kale
olmuştur. İrili ufaklı tepelerin, Savur ve Şeyhan
Çaylarının bir bölümünü suladığı
vadi ve yamaçlar, tahıl tarımına elverişli bir eğimle
Dicle’ye doğru uzanır. Savur Kalesi, Mardin Ovası’ndan
gelerek doğuda Midyat’a, kuzeyde ise Dicle ile Hasankeyf’ e
ulaşan eski ticaret yolunu kusursuzca denetleyebilme konumuna
sahiptir(Ayaz,E., 2003).
Resim 1-2.
Savur’dan genel görünüşler
Mardin– Midyat Eşiğinin
Diyarbakır havzasına doğru alçalan kuzey yamacında yer
alan ilçe toprakları, oldukça engebelidir. 900 –1.100
m. yüksekliğindeki yaylalar üzerinde tepe ve sırtlar yer alır.
Doğuda bu sırtlar 1.200
m. nin üzerine çıkar.
Güneyden kuzeye, Dicle Vadisine doğru alçalan ve kuzeyde 750 m.’ye kadar inen yayla alanı akarsular tarafından
parçalanmış ve engebeli bir görünüm kazanmıştır
(Ana Britanica, 1989).
Savur kelimesi,
Süryanice olup ‘Savro’
sözcük öğesinden türemiştir. Boyun anlamındaki
savro, Süryanice’de
halen kullanılmaktadır (Akyüz, G., 1998). Bir başka kaynağa göre, Kumuk Türkleri’nce kurulan Savur, Şuara adıyla
da anıldı. Süryaniler ise kente Suara
adını vermişlerdi. (Yurt Ans., 1982-83).
Savur’u da
içine alan Kuzey Mezopotamya’nın ilk tanınan halkı Hurri’lerdir. Kuzey Suriye’de bulunan Hurriler, daha sonra Mitanni
Devletine katıldılar. Asur Kralı Adad-
Nirari’nin M.Ö.1300 yıllarında, Aramilere karşı düzenlediği seferde Tur
– Abdin’i Savur geçidi yoluyla
77
Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi www.e-sosder.com
ISSN:1304-0278 Yaz -2006 C.5 S.17 (76-84)
aşmış
olabileceği sanılmaktadır (Erder,C., 1971). Asur Devleti Medler
tarafından ortadan kaldırılınca, Mitanni–Hurri Devleti de bu konfederasyona katılmıştır
(Ayaz,E., 2003).
M.Ö. 160- 139
döneminde Fırat kıyılarına kadar tüm Mezopotamya
ve Savur bölgesi Partların egemenliğine
geçmiştir. 38 yılına kadar Suriye, Diyarbakır ve
aralarında Savur’unda bulunduğu bölge Abgar
Krallığı’nın egemenliğinde kaldıktan sonra,
Romalıların eline geçmiştir. Romalılar, Yukarı
Mezopotamya’ya yerleştikten sonra, başlayan Sasani
saldırıları nedeniyle, savunma amaçlı kale ve
kentler oluşturdular. Nejat Göyünç,
XVI. yüzyılda Mardin Sancağı adlı araştırmasında
E.Honigmann’a dayanarak, önce Roma sonra
Bizans–Sasani mücadelesinde Mardin ve
yöresinin önemli bir yer tuttuğunu, İranlıların
bölgeye düzenledikleri saldırıları önlemek amacıyla,
Hesnade- Kapha, Hısn-ı Keyfa
(Hasankeyf) ve Tur-Abdin’de Hatem-i
Ta’i kalelerini, Dara’da Anastasiopolis adını verdikleri savunma
merkezini, Magygıç (Mardin), Savur, Lorne savunma yerlerini inşa ettirdiklerini
aktarmaktadır (Ayaz,E., 2003).
Müslüman Araplar’ın, daha kuzeye yani Savur’un coğrafya
olarak bulunduğu bölgeye gelişleri Halife Ömer
dönemindedir. İyad Bin Ganem,
639 yılında Mardin, Habur, Nusaybin, Cizre,
Hasankeyf, Kızıltepe, Savur ve Silvan’ı ele
geçirdi. Mardin ve yöresi 990 yılında Mervanilerin,
1085 yılında Selçukluların, 1105 yılında Artukluların, 1401 yılında Karakoyunluların,
Akkoyunluların ve1515 yılında Osmanlıların
eline geçmiştir (Ayaz,E., 2003).