AŞKIN TAŞA,TAŞIN AŞKA GELDİĞİ ŞEHİR
   
 
  ATEŞ,SU VE TAŞ

 

                                   ATEŞ, SU VE TAŞ
                       Gönle serpince ateşi söndürmüyormuş su.
Ufalır kuma döner gönle düşen bu taş.
Vefa taşa gelmiş raksetsin kum taneleri.
Kör, sağır ve dilsiz büyük taşlar.
Altları yumuşak,
Bir çıyana bir akrebe korunak.
Gölge vermeyen ağacın altında,
Düne soru bugüne ünlem işareti,
Yarına nokta koymuşsun.
Erken kirlenir beyaz,
Griye döner bütün renkler.
Dam götüren incir ağacıda çiçek açar.
Bir boşluğa yuvarlandı gölgeler.
Tüketti sermayeyi güneş,
Eridi zirvedeki beyaz.
Yaktığın mumun dibine düştü umudum.
Mühürlendi şafak…
Şeref cambazın sırtında.
Dürüstlük amuda kalkmış.
Büyükler havlar, küçükler kemik toplar.
Kıvırmadan, bu kapıdan geçmez bu kıç.
Sonsuzluğa sınır oldu ben.
Kabın şeklini alır su.
Sevgi dişil, aşk tek heceymiş.
Cemresi ilm-i siyasetin, önce havaya
Sonra sese sonra kalbe düştü.
Maslahat trenine bindi bütün iyi şeyler.
                                   
                                                        İMRAN ÖZTÜRK

                                                                                    

 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol